Vücudunuz Stres Altında Size Ne Anlatmaya Çalışıyor?
Stres, yalnızca zihinsel değil; aynı zamanda fiziksel sağlığı da etkileyen önemli bir faktördür. Uzun süreli stres; baş ağrısı, sindirim sorunları, uyku problemleri ve duygusal dalgalanmalara yol açabilir. Vücudun verdiği sinyalleri fark etmek ve stresle sağlıklı şekilde başa çıkmak, yaşam kalitesini artırmada büyük önem taşır.
Hepimiz zaman zaman “biraz stresliyim” diyoruz. Ama çoğu zaman stresin sadece zihnimizde değil, vücudumuzda da izler bıraktığını fark etmiyoruz. Oysa uzun süreli stres; bedenin verdiği küçük sinyallerle kendini yavaş yavaş belli etmeye başlar.
Stresli olduğumuzda vücudumuz bizi korumaya çalışır. Beyin, “tehlike var” sinyali verir ve adrenalin ile kortizol hormonları salgılanır. Kısa süreli stres, odaklanmamıza yardımcı olabilir. Ancak stres hali uzadığında, bu hormonların sürekli yüksek olması vücudu yormaya başlar.
İlk belirtiler genellikle çok tanıdıktır:
Sebepsiz baş ağrıları, omuz ve boyun gerginliği, mide hassasiyeti, uykuya dalmakta zorlanma… Bunların çoğu “yorgunluktan” diye geçiştirilir. Oysa bunlar vücudun “biraz dur” deme şeklidir.
Stres, sindirim sistemini de doğrudan etkiler. Bazı günler iştahımız tamamen kapanırken, bazı günler kendimizi sürekli bir şeyler atıştırırken buluruz. Özellikle tatlı ve karbonhidrat isteğinin artması, stresle baş etmenin en yaygın yollarından biridir. Bu da zamanla kilo dalgalanmalarına ve suçluluk hissine yol açabilir.
Zihinsel tarafta ise stres; odaklanma güçlüğü, unutkanlık, tahammülsüzlük ve motivasyon kaybı olarak karşımıza çıkar. Küçük şeyler bile gözümüzde büyüyebilir, daha çabuk yorulduğumuzu hissederiz. Aslında sorun “biz” değil, taşıdığımız yüklerin fazlalığıdır.
Stresi hayatımızdan tamamen çıkarmak mümkün değil. Ama onunla daha sağlıklı bir ilişki kurmak mümkün. Düzenli uyku, dengeli beslenme, kısa yürüyüşler, nefes egzersizleri ve bazen sadece durup kendimizi dinlemek bile stresin vücut üzerindeki etkisini hafifletebilir.
Unutmamak gerekir ki; vücut bizimle konuşur. Önemli olan onu susturmaya çalışmak değil, ne anlatmak istediğini fark edebilmektir.
“Stresle ilgili yaşadıklarınızı yalnızca kendinize saklamak zorunda değilsiniz. Siz de bedeninizin verdiği sinyalleri yorumlarda paylaşabilir, bu farkındalığa katkı sağlayabilirsiniz.”
